İlk Yardımda Neler Yapılması Gerekiyor?



Meydana gelen kazada, kazazedenin hayati riskini önlemek amacıyla sağlık ekipleri kaza bölgesine ulaşana kadar yapılması gereken ilk yardım uygulamaları vardır. İlk yardım uygulamaları, eğitimini almış kişilerce yapılmalıdır. Unutulmaması gereken önemli bir nokta da; ilk yardım uygulamalarında asla ilaç kullanılmaması gerektiğidir. Hayatı koruma ve sürdürülebilirliği sağlama, durumun daha kötü duruma gelmesini önleme ve iyileşmeyi kolaylaştırma ilk yardım uygulamasının üç temel amacını oluşturur.

İlk yardım uygulamalarında yapılması gerekenlerin belirli bir öncelik sırası vardır. İlk yardımı uygulayacak kişinin panik yapmaması, saki olması son derece önemlidir. Bu kişinin aynı zamanda hastayı da sakinleştirebiliyor olması gerekmektedir. Hastanın sakinleştirilmesinin ardından etrafta herhangi bir tehlike olup olmadığı tespit edilmelidir. Bulunduğu yer mutlaka güvenli bir yer olmalıdır. İlk yardım sırasında kendisini kesinlikle tehlikeye atmamalıdır. Vakit kaybetmeden hastanın durumu değerlendirilmeli ve bir an önce ilk yardıma başlanmalıdır. Aynı zamanda etrafta bulunan diğer kişiler de organize edilerek başta sağlık kuruluşları olmak üzere, güvenlik güçlerine ve itfaiyeye haber vermeleri sağlanmalıdır. Yapılan ilk yardımın ardından hasta hızlı bir şekilde en yakın sağlık kuruluşuna götürülmelidir. İlk yardım sırasında hastanın öncelikle; soluk yolunun açılması amaçlanmalıdır. Bunun arkasından ise solunumun düzeltilmesi ve dolaşımın sağlıklı bir şekilde çalışması sağlanır.

İlkyardımın en çok önem arz ettiği kazaların başında yanıklar gelmektedir. Ateşe ya da yüksek ısıya, fiziksel ya da kimyasal etkiler sebebiyle doğrudan maruz kalmış kişilerde yanık oluşur. Fiziksel ya da kimyasal olan bu etkiler; sıcak metal cisimler, kimyasal maddeler, sıcak su, güneş, elektrik, ateş olabilmektedir. Etkilenen ısının derecesi ve etkilenen süre yanıkların şiddetini de etkiler. Bu durum göz önünde bulundurularak yüksek ısıdan etkilenen kişi hiç vakit kaybettirilmeden ısı kaynağından uzaklaştırılmalıdır. Hemen arkasından da yanan kısım su kullanılarak soğutulmalıdır.

Yanıklar, açık yara gibi değerlendirilmelidirler. Vücut yanık olan kısımlardan hızlı bir şekilde su kaybeder ve aynı açık yaralarda olduğu gibi mikrop kapılmaya müsaittir. Vücudun toplam yüzeyinin yüzde 20’sinden fazlasında oluşan yanıkların hayati tehlike oluşturduğu unutulmamalıdır.

Yanıklar şiddetlerine göre derecelendirilirler. Birinci derece, ikinci derece ve üçüncü derece yanıklar vardır.

Birinci Derece Yanıklar

Birinci derece olan yanıklar güneşte fazla kalma sonucu oluşurlar. Şiddetli bir ağrı ve ciltte kızarmalar meydana gelir. Bu tür yanıklar kendiliğinden iyileşir. Cilt bir süre sonra normal görünümüne döner.

İkinci Derece Yanıklar

Bu tür yanıklarda kızarıklığın görülmesinin yanı sıra su dolu kesecikler de kendini gösterir. İnsanlar en çok sıcak sıvılar nedeniyle ikinci derece yanıklara maruz kalırlar. Oldukça ağrılı olan bu yanıklar ciddiye alınmalıdır. Ciltte oluşan su keseciklerinin patlatılması oldukça zararlıdır. Eğer bakımı doğru yapılmaz ise cilt üzerinde iz kalır ve mikrop üremesi oluşabilir.

Üçüncü Derece Yanıklar

Cildin tamamının etkilendiği yanıklar üçüncü derece yanıklardır. Ağrının şiddeti azdır. İltihaplanmalar ve sıvı kayıpları hayati risk oluşturacak seviyededir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder