Kanamalarda İlkyardım


Kanamalarda ilk yardım uygulamaları nasıl olmalı ?
Bütünlüğü bozulan damardan kanın dışarıya çıkmasına kanama denir. Kanama her ne sebeple başlamış olursa olsun durdurulamadığı zaman şoka hatta ölüme bile yol açar. Meydana gelen kazalardaki ölüm olaylarının nedenlerine bakıldığında, en büyük etkenin kanama olduğu görülmektedir. Buradan da anlaşılmaktadır ki kanamanın durdurulması için uygulanacak yöntemler, ilkyardımın en önemli konusunu oluşturmaktadır.

Kanamalar, damarların çeşidine göre ayrılırlar. Kılcal damarlar, toplardamarlar ve atardamarlar farklı tehlike durumları oluştururlar ve her biri için uygulanacak ilkyardım yöntemi farklıdır.

Kılcal damar kanamaları
Hücrelere ulaşan son damarlar kılcal damarlardır. Hem içlerinde çok az kan taşırlar hem de çok incedirler. Bu nedenle herhangi bir kesilme ya da zedelenmede oldukça hafif bir kanama görülür. Herhangi bir hayati tehlike oluşturmaz ve kanamalar genellikle kendiliğinden durur.


Toplardamar kanamaları
Hücrelerden geri dönen kanın kalbe taşınmasını sağlayan damarlar toplardamarlardır. Bu damarlardaki kan akımlarının basıncı oldukça düşüktür. Cilde yakın yerde bulunan damarlar rahat bir şekilde görülebilirler. Özellikle ayak, el, bacak ve koldaki toplardamarlar bakıldığında hemen fark edilirler. Toplardamarlarda meydana gelen kanamalar taşma şeklinde ve koyu renkte olur. Genel itibariyle hayati tehlike yaratmayan bu kanamalar, çoğu zaman kanamanın olduğu yere baskı uygulanarak durdurulabilir.

Atardamar kanamaları
Atardamarlar, toplardamarların tersine vücudun derinlerinde yer alır. Bu damarlardaki basınç oldukça yüksektir. Kalpten pompalanan kanı tekrar hücrelere iletirler. Atardamar kanamalarının en belirgin özelliği, yaranın ağzından, kalbin atış temposuyla uyumlu olarak, açık renkli bir şekilde fışkırarak akmasıdır. Durdurulması diğer kanamalara göre daha zordur ve hayati tehlike riski oldukça yüksektir.

Kanamalarda uygulanan ilkyardımın temel amacı, damarlardan kan çıkışını engellemektir. Bunun ardından da şok karşı önlem alınmalıdır. Çünkü vücuttaki kan oranı azaldığı için, yaralının şoka girmesi kuvvetle muhtemeldir.

Kanamaya müdahale edilirken basit yöntemlerden başlanır. Kanama durdurulamadıkça da yöntemler yavaş yavaş riskli olan yöntemlere doğru kayar. Kanamaya müdahalede bulunan ilkyardımcı, farklı yöntemler kullanarak damarı sıkıştırmalı, kanın dışarıya akmasını engellemeli ve bu uygulamalarına kan sağlam bir pıhtı oluşturana kadar devam etmelidir.

Kamanın durmasına yardımcı olması için uygulanabilecek birkaç basit ama temel husus vardır; kanamanın olduğu bölgeye doğrudan baskı yapılır, kanamanın gerçekleştiği damarın kalp yönünden geldiği yol üzerinde bulunan noktalara baskı yapılır, bu ilk iki yöntemin uygulanmasına rağmen kanama kontrol altına alınamazsa turnike yapılır.

Kanamalara neden olan ufak kesiklerde, kesilen yer sabun kullanılarak yıkanmalı ve üzerine birkaç dakika baskı uygulanması kanamayı durdurmak için yeterli olacaktır. Yaranın üzerinin yara bandı ile kapatılması da unutulmamalıdır.

Yaralanma daha büyük ise, kanama baskı uygulanarak durdurulduktan sonra yeniden başlamasını engellemek için yara bezleri rulo haline getirilerek, yaranın üzerine sıkı bir şekilde bandaj yapılmalıdır. Kanayan bölgenin yukarı doğru kaldırılması kanamanın durdurulmasına yardımcı olabilir. Ayrıca kan nedeniyle ıslanan bandaj asla sökülmemelidir. Bunun yerine üzerine yeni bandaj sarılmalıdır.

Baskı uygulanarak kontrol altına alınamayan kanamalarda, ilkyardımı uygulayan kişi parmaklarını kullanarak uygun yerden atardamarı sıkıştırmalıdır. Fakat bu işlemi ilkyardım eğiti almış ve bu beceriye sahip kişiler uygulamalıdır.

İlk Yardımın Daha Sağlıklı Olmasını Sağlayan Unsurlar



Acil durumlarda gerçekleştirilecek olan ilk yardım uygulamalarından en yüksek düzeyde verim alınabilmesi için dikkat edilmesi gereken bazı unsurlar vardır. Özellikle büyük ölçekli işyerlerinde bulunması gereken malzeme ve yerler, ilk yardımcı gerçekleştirecek personelin eğitimi, ilk yardımın yapılacağı yerlerin temizliği gibi durumlar yapılan ilk yardım uygulamalarından daha fazla verim alınmasını sağlar.

İlk Yardım Bölgesinin Temizliği

İşyerlerinde bulunan ilk yardım odaları ve istasyonları, ilk müdahale odaları kolay bir şekilde ısıtılıp havalandırılacak, bolca ışık alacak, içlerinde kullanılabilir vaziyette sıcak su, tuvalet ve yıkanma yerleri bulunacak, temizliği yapılabilecek şekilde inşa edilmiş olmalıdırlar. Sıcak suyun akar durumda olmadığı yerlerde ise suyu ısıtmak için gereken önlemlerin alınmış olması gerekir. Yatakların yer aldığı odalar, müdahale odaları ve muayene odaları birbirlerinden ayrılmış ve yeterli büyüklükte olmalıdır. Ayrıca bu odalarda acil durumlarda gerektiği zaman kullanılması için yedek aydınlatma sistemleri bulundurulmalıdır.

İlk Müdahale Odası

100 kişiden fazla ve 500 kişiden az çalışanı olan, hastanenin bulunmadığı bir bölgede konumlanmış işyerlerinde yasalar gereği uygun şekilde hazırlanmış ilk müdahale odası bulunmalıdır. Bu ilk müdahale odaları işyerinin ve yapılan işin niteliğine göre, uygun ilaç ve malzemeleri yeterli sayıda içerisinde bulundurmalıdır. Ayrıca yeteri kadar sedye, yatak ve battaniye de bu oda içerisinde yer alacaktır.

İlk Yardım İstasyonu

500 kişiden daha fazla çalışanı olan, hastanenin bulunmadığı bir bölgede konumlanmış işyerlerinde ilk yardım istasyonu yapılmış olmalıdır. Bu ilk yardım istasyonunda da işyerinin ve yapılan işin niteliğine göre, uygun ilaç ve malzemeler yeterli sayıda bulunmalıdır. Ayrıca yeteri kadar sedye, yatak, battaniye ve muayene masası da bu istasyon içerisinde yer almalıdır.

Uyarı Levhaları

İşyerlerinde yer alan ilk yardım istasyonları, ilk müdahale ve ilk yardım odaları ile diğer ilgili bölümler rahat bir şekilde bulunmaları için gerekli uyarı levhaları kullanılmalı, bu levhaların herkesin kolayca görüp okuyabileceği yerlere yerleştirilmesi gerekmektedir.

Ambulans

50 kişiden daha fazla çalışanı olan işyerlerinde iş kazası geçiren ya da hastalanan işçilerin, yapılan ilk yardım uygulamalarının ardından hızlı ve rahat bir şekilde sağlık kuruluşlarına ulaştırılmaları için gerekli araç mutlaka bulundurulmalıdır.



Hemşire ve Sağlık Memuru

İşyerlerinde yer alan ilk yardım istasyonları, ilk müdahale ve ilk yardım odalarında bulunan araç ve gereçlerin muhafazası, bu odaların bakım ve temizliği için sağlık memuru ya da hemşire görevlendirilmeli, bunların görevlendirilemediği durumlarda ise bu görevleri yerine getirebilecek, ilk yardım eğitimi almış bir eleman bulundurulmalıdır.

Gece Vardiyasında İlk Yardım

Vardiyalı olarak çalışılan işyerlerinde ilk yardım istasyonları, ilk müdahale ve ilk yardım odaları geceleri de her an tüm görevlileri ve malzemeleriyle kullanıma hazır halde bulunmalıdır. İşyeri yöneticileri ilk yardım uygulamalarından her an yararlanılabilmesi için gerekli tüm önlemleri almalıdır.

İlk Yardımda Neler Yapılması Gerekiyor?



Meydana gelen kazada, kazazedenin hayati riskini önlemek amacıyla sağlık ekipleri kaza bölgesine ulaşana kadar yapılması gereken ilk yardım uygulamaları vardır. İlk yardım uygulamaları, eğitimini almış kişilerce yapılmalıdır. Unutulmaması gereken önemli bir nokta da; ilk yardım uygulamalarında asla ilaç kullanılmaması gerektiğidir. Hayatı koruma ve sürdürülebilirliği sağlama, durumun daha kötü duruma gelmesini önleme ve iyileşmeyi kolaylaştırma ilk yardım uygulamasının üç temel amacını oluşturur.

İlk yardım uygulamalarında yapılması gerekenlerin belirli bir öncelik sırası vardır. İlk yardımı uygulayacak kişinin panik yapmaması, saki olması son derece önemlidir. Bu kişinin aynı zamanda hastayı da sakinleştirebiliyor olması gerekmektedir. Hastanın sakinleştirilmesinin ardından etrafta herhangi bir tehlike olup olmadığı tespit edilmelidir. Bulunduğu yer mutlaka güvenli bir yer olmalıdır. İlk yardım sırasında kendisini kesinlikle tehlikeye atmamalıdır. Vakit kaybetmeden hastanın durumu değerlendirilmeli ve bir an önce ilk yardıma başlanmalıdır. Aynı zamanda etrafta bulunan diğer kişiler de organize edilerek başta sağlık kuruluşları olmak üzere, güvenlik güçlerine ve itfaiyeye haber vermeleri sağlanmalıdır. Yapılan ilk yardımın ardından hasta hızlı bir şekilde en yakın sağlık kuruluşuna götürülmelidir. İlk yardım sırasında hastanın öncelikle; soluk yolunun açılması amaçlanmalıdır. Bunun arkasından ise solunumun düzeltilmesi ve dolaşımın sağlıklı bir şekilde çalışması sağlanır.

İlkyardımın en çok önem arz ettiği kazaların başında yanıklar gelmektedir. Ateşe ya da yüksek ısıya, fiziksel ya da kimyasal etkiler sebebiyle doğrudan maruz kalmış kişilerde yanık oluşur. Fiziksel ya da kimyasal olan bu etkiler; sıcak metal cisimler, kimyasal maddeler, sıcak su, güneş, elektrik, ateş olabilmektedir. Etkilenen ısının derecesi ve etkilenen süre yanıkların şiddetini de etkiler. Bu durum göz önünde bulundurularak yüksek ısıdan etkilenen kişi hiç vakit kaybettirilmeden ısı kaynağından uzaklaştırılmalıdır. Hemen arkasından da yanan kısım su kullanılarak soğutulmalıdır.

Yanıklar, açık yara gibi değerlendirilmelidirler. Vücut yanık olan kısımlardan hızlı bir şekilde su kaybeder ve aynı açık yaralarda olduğu gibi mikrop kapılmaya müsaittir. Vücudun toplam yüzeyinin yüzde 20’sinden fazlasında oluşan yanıkların hayati tehlike oluşturduğu unutulmamalıdır.

Yanıklar şiddetlerine göre derecelendirilirler. Birinci derece, ikinci derece ve üçüncü derece yanıklar vardır.

Birinci Derece Yanıklar

Birinci derece olan yanıklar güneşte fazla kalma sonucu oluşurlar. Şiddetli bir ağrı ve ciltte kızarmalar meydana gelir. Bu tür yanıklar kendiliğinden iyileşir. Cilt bir süre sonra normal görünümüne döner.

İkinci Derece Yanıklar

Bu tür yanıklarda kızarıklığın görülmesinin yanı sıra su dolu kesecikler de kendini gösterir. İnsanlar en çok sıcak sıvılar nedeniyle ikinci derece yanıklara maruz kalırlar. Oldukça ağrılı olan bu yanıklar ciddiye alınmalıdır. Ciltte oluşan su keseciklerinin patlatılması oldukça zararlıdır. Eğer bakımı doğru yapılmaz ise cilt üzerinde iz kalır ve mikrop üremesi oluşabilir.

Üçüncü Derece Yanıklar

Cildin tamamının etkilendiği yanıklar üçüncü derece yanıklardır. Ağrının şiddeti azdır. İltihaplanmalar ve sıvı kayıpları hayati risk oluşturacak seviyededir.